Varlığı her şeyden aşikar olan, her şeye galip gelen, her şeyden yüce olan
Gördüğümüz her manzara, işittiğimiz her ses, tuttuğumuz, tattığımız her şey, her mana, içimizde ve dışımızda şimdiye kadar anlayıp sezebildiğimiz her şey O’nun varlığına şahiddir.
“O Evvel’dir, Ahir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır.” Hadid, 3
Zâhir, varlığı her şeyde açıkça görülen demektir. Çünkü her şey O’nun varlığına delildir. Allah Teâlâ’nın varlığı her şeyden âşikârdır.
Allah’ın bu ismini bilmek, kalbin tek bir ilaha yönelmesini ve ona ibadet etmesini sağlar. Bu isim insana, bütün içtenliğiyle yöneldiği, ihtiyaçlarını ilettiği ve sıkıntılı anlarda sığınıp dayandığı, hiçbir şeye muhtaç olmayan gerçek bir ilahın var olduğunu anlamasını sağlar.
Bu anlam kulun kalbinde yer ettiğinde ve kul, Rabb’iniZâhir ismiyle tanıdığında ibadetleri bir düzen ve intizama girer. Bu ibadetler kendisi için bir sığınak, barınak ve korunacak bir yer olur.
Gördüğümüz her manzara, işittiğimiz her ses, tuttuğumuz, tattığımız her şey, her mana, içimizde ve dışımızda şimdiye kadar anlayıp sezebildiğimiz her şey O’nun varlığına şahiddir.
YA ZAHİR,
Ey varlığı apaçık görünen Zahir, Her şeyin yüzünde kudret ve rahmetiyle görünen sensin. Her şey kendini gösterdiğinden çok seni gösterir.Sen zahir olmasan ışık kör kalır.Seni görür gibi yaşamakla güzelleştir halimi. Senden başkası şahit olmaya değmiyor. Zuhuruna şahit olanlardan eyle beni. Seni anlatan kelimeler hiç bitmiyor. Ayetlerine şahit yaz beni. Gözlerim seni görmeye yetmiyor. Kalbimde görünür eyle kendini.
Amin