Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen suları birbirine karışmayan iki deniz hangisidir?

Akdeniz’in suyu ile Atlas Okyanusu’nun suyu birbirine karışmamakta, her iki taraf da aslî karakterlerini muhâfaza etmektedir. Sanki Cebel-i Târık Boğazı’nda ilâhî kudreti sergileyen mûcizevî bir perde vardır.
Missisipi ve Yang–Çe gibi yüksek debili nehirler de aynı özelliği gösterirler. Onların tatlı suyu ile denizin tuzlu suyunun karışması bâzen deniz kıyısından çok içeride meydana gelir. Bu bir ilâhî kudret tecellîsi olup bugün tespit edilen büyük bir mûcizedir.
İstanbul ve Çanakkale boğazlarındaki çift yönlü akıntıyı da misâl olarak verilebilinir. Akdeniz’in daha yoğun ve tuzlu (binde 36) olan suları, dip akıntısıyla Karadeniz’e doğru; Karadeniz’in daha az tuzlu (binde 18) olan suları da üst akıntıyla Akdeniz’e doğru akar.

Amerikalı deniz uzmanı Prof. Dr. Heyy de, yaptığı uzun araştırmalar neticesinde şu hakikatlere ulaşmıştır:
Engin suların arasına çekilen ilâhî bir kudret perdesi vardır. Bu perde, iki denizin birbirine karışmasını engelliyor. Bununla beraber, iki deniz suyunun birbirine geçmesine mânî olmuyor. Ancak bu akışı, her iki tarafın sularının geçtiği tarafın taşıdığı kimyevî muhtevâya göre ayarladıktan sonra gerçekleştiriyor. Yâni bu perde, geçmesi gerekeni geçiren, geçmemesi gerekeni engelleyen çift taraflı bir süzgeç gibidir. Çünkü bütün deniz ve okyanus sularının husûsiyetleri ayrıdır. Öyle ki, sıcaklık ve tuzluluk oranlarından, bünyelerinde yaşayan canlıların farklılığına kadar her biri ayrı bir âlemi ifâde eder.
Prof. Dr. Heyy’e bu husustaki Kur’ânî bilgiler gösterilince, onun da birçok insaflı ilim adamı gibi hayret ve dehşet içinde dilinden şu cümleler dökülmüştür:
“–Doğrusu ben, bu bilgileri Kur’ân’da görmekle çok şaşırdım! Bunların aslâ bir beşer sözü olamayacağı kanaatindeyim! Bu bilgiler, mutlakâ Allah tarafından bildirilmiş olmalı!..”
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.