Bütün kainatı idare eden, koruyup gözeten, yardım eden
Evreni ve evrende olan her şeyi yöneten. Yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten anlamlarını taşır. Bu muazzam kainatı ve bütün her şeyi tek başına idare eden demektir. Mahlukatın işlerini yoluna koyan.
Allah Teâlâ bütün varlığı idare eden, tek ve en büyük validir. Diğer valiler ve hükümdarların idaresi, Ancak O’nun izni iledir.
“O’nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu (hükümranlığı) elinde bulunan Allah’ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O’na döndürüleceksiniz.” (Yasin, 82, 83. Ayet Meali)
Her şey Allah’ın emri ve iradesi altındadır. Ondan habersiz mülkünde hiçbir şey olmaz. Sebepler, O’nun icraat ve idaresinde yardımcı değil, sadece izzet ve haşmetini gösteren birer perdedirler. Hakikî te’sir, O’nun kudretindendir.
“Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır. Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz.” (Rad, 11. Ayet Meali)
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Amir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz.” (Buhari Cum`a 11 ; Müslim imare 20)
Dünyada sorumsuz kimse yoktur. Yaşadığı sürece herkes ya yönetici veya yönetilendir. Herkes üstlendiği görevi yapacaktır. Yönetenler idare ettiklerinden, yönetilenler de kendilerine emanet edilen işlerden sorumludur.
YA VALİ,
Elimdekiler senin verdiğindir. Sen dilemedikçe ben dileyemem. Dilediğim sensin dilediğim senin dilediğindir. Sen ki kainata zerre zerre hükmedersin. Kalbimi kalp eyle dininde sabit kıl. Sen ki her an her ihtiyaca kafi gelirsin. Fakrıma medet eyle katında şefaatçi kıl.
Amin