Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren, aydınlatıcı, ışık verici
“Allah, göklerin ve yerin nurudur…” (Nur Suresi, 35. Ayet Meali)
“…O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur…” (Nur, 35. Ayet Meali (2.Kısım)
“Allah, mü’minlerin dostudur, onları zulmetlerden nura çıkarır.” (Bakara Suresi, 257. Ayet Meali)
“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah’a mahsustur.” (Enam Suresi, 1. Ayet Meali)
“…Yapıp ettikleri kalplerini kaplayıp karartmıştır.” (Mutaffifin Suresi, 14. Ayet Meali)
Nur aydınlıktır, ışık demektir, zıddı karanlıktır. Kalplerde aydınlanır ve kararır. Allahü Teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve yapmaktır.
Kalbin kararmasının dört alameti vardır: 1-İbadetin tadını duymaz. 2-Allah korkusu hatırına gelmez. 3-Gördüklerinden ibret almaz. 4-Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.
Nefis, dinin yasakladığı isteklerden kurtarılınca kalp temizlenir. Nefsimiz haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak gerekir. Nefsimiz, iyilik ve ibadet yapmak istemez. İnsan, iyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir.
YA NUR,
Sen ki varlık aleminin nurusun. Sendendir çehrelerden parlayan nur. Sendendir göze bakış veren sır. Sendendir gönle neşe veren sürur. Seninle nurlanır kalbim seninle aydınlanır aklım. Nurunu yağdır bana.
#Amin