Karşılıksız veren O’dur. Bütün nimetleri devamlı bağışlayan O’dur. Karşılık beklemeden Kullarına ihsan ve ikramda bulunan Vehhâb O’dur.
“Ey Rabbimiz! Bizleri hidayetine erdirdikten sonra kalplerimizi yamultma da ledünnünden (katından) bize bir Rahmet ihsan eyle! Şüphesiz Sensin bütün dilekleri veren Vehhâb.” (Ali İmran-8. Ayet Meali)
”Dedi ki: ‘ Rabbim! Bana mağfiret buyur ve bana benden sonra hiç kimseye nasîb olmayacak bir saltanat ihsân et! Şübhesiz ki Vehhâb (çok ihsân edici) olan ancak sensin!’ (Sad-35. Ayet Meali)
“Yoksa sana onu veren azîz Vehhâb Rabbinin Rahmet hazîneleri onların yanında mı?” (Sad-9. Ayet Meali)
Allah kullarına hiçbir karşılık beklemeden nimetlerini hibe eder. Hibe karşılık beklenmeden verilen nimetler anlamına gelir. Bizi yoktan var eden O’dur. İnsanı diğer yaratmış olduğu bütün canlı varlıklardan üstün kılan Allah ne yücedir.
Allah kimi ailelere çocuk bahşettiği gibi, bazı kullarına da kısır kılarak bu dünyadaki zor bir imtihana tabi tutmaktadır. Onlara bu güzel nimetinden mahrum kılar. Bunların hepsi Vehhâb isminin bir tecellisidir.
Allah’u Teâla Hz. İbrahim peygamberimiz çok yaşlı olmasına rağmen, eşi Hz. Hacer validemizle ona, temiz ve salih bir zürriyet için ettiği dua karşılığında onlara, İsmail peygamberimizi hibe etmiştir.
” Orada Zekeriya Rabbine dua etti. Dedi ki: “Rabbim! Bana tarafından temiz bir zürriyet ihsan eyle! Şüphesiz ki sen, duayı hakkıyla işitensin.” (Ali -imran 38. Ayet Meali)
Allah neyi ne zaman nasıl diler ve isterse ona sadece Kun feye kun… Ol der ve olur. Rabbimin hazinesi Ganiyyçok geniştir.
YA VEHHAB, Ey hiçbir karşılık beklemeden hibe eden, Yokluktan varlık âlemine çıkışımız. Senin lütfunladır. Eşref-i mahlûkat olarak yeryüzüne gelmemiz Senin ihsanındır. Gözümüz, kulağımız, elimiz, ayağımız Senin hibendir. Tadına doyum olmayan nimetler Senin rahmetinin eseridir. Bağışladığın bütün güzelliklerin farkında kıl bizi! Her bir nimetin için ayrı ayrı şükürle doldur kalbimizi.
Amin
Esmaül Hüsna, en güzel isimler